
Türkiye’ de para ve finans deyince akla ilk gelen bankalardır. Son yıllarda bankaların büyüme ile orantılı olarak kar marjlarında gözle görülür bir artış sergiledikleri görülmektedir. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın sürdürülebilir bir fiyat istikrarı sağlama noktasındaki rolü çok önemlidir.
Açık Ceza İnfaz Kurumlarımızda barındırılan hükümlülerin yılda 4 kez 3 er aylık periyotlarla izne gönderilmesinin temel nedenlerinden biri de hükümlülerin tahliyeleri sonrasındaki süreçlere kendilerini maddi olarak da hazırlayabilmelerinin sağlanmasıdır.
Yeni düzenlemeye göre işverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırılan özel sektör işyerlerinde çalıştırdıkları işçi sayısının yüzde üçü kadar özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dördü kadar özürlü ve yüzde ikisi kadar da eski hükümlü işçiyi, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde ise 51 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ile yüzde iki eski hükümlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Bu uygulama hükümlülere tahliye sonrasındaki süreç için büyük bir destek anlamı taşımaktadır.
Ayrıca kendi işini kurmak isteyen hükümlüler tahliyeleri akabinde KOSGEB imkanlarından da faydalanabilmektedirler. Hükümlülerin özellikle tahliyeleri sonrasındaki ilk bir – iki yıl aile ekonomilerine dikkat etmeleri de yerinde olacaktır.
Öneriler:
- Hükümlülük sonrası ilk iki yıl mümkün olduğunca kredi kartı kullanmayın, bankalara borçlanmayın;
- Önceden birikmiş borçlarınız varsa alacaklılarla görüşerek makul bir ödeme planı hazırlayın ve bu plana sadık olun;
- Gelirinizi düzenli kılacak iş olanaklarını sürekli araştırın, (istihdam konusundaki diğer yazıları okuyabilirsiniz)
- Paranız ola bile gereksiz harcamalardan, müsriflikten kaçının;
- Gelir ve giderlerinizi bir deftere not edin, kendi bütçenizi yönetin.
Kredi kartı borçlarının ödenmesi hakkında pratik önerilerin yer aldığı aşağıdaki videoyu izleyiniz: