- Sosyal yaşamda her zaman hanımefendiler, büyükler önceliklidir.
- Sosyal yaşamda ise hanımefendiler olmalılar.
- Masadaki kendi yerimiz 50-70 santim olarak belirlenmeli.
- Adab-ı muaşeret kurallarında “yerindelik” ilkesi önemlidir. Roma’dayken Roma’lı gibi davranmak; Ayşe teyzemin sofrasına misafir olduğumuzda ise, nerede benim portakallı pekin ördeğim ve bıçağım dememek!
- “Telefon kişiliğimizi” oluşturabilmek çok önemli. Jest ve mimiklerin olmadığı telefonda sesimize nezaketi, ışığı, hoşgörüyü ve hatta enerjimizi ölçülü bir şekilde ve yanlış anlaşılmalara fırsat vermemek adına katabilmeli.
- Selamlama da ilk adım olarak hiç ihmal edilmemesi gereken bir görgü kuralı. Selam Allah Kelam-ı değil midir? Neden karşılık bekleriz ve kapris yaparız o zaman?
- Her teşekkür bir teşvik ise bol bol teşekkür etmeliyiz.
- Hitaplarda saygı ifadeleri ihmal edilmemeli. Samimiyet ile laubalilik arasında ki çizgi güzel çizilmeli. Samimiyet yoksa “sen” yerine “siz” diye hitap edilmeli.
- Asalet ve zarafet ile duruşumuzu süsleyebilmeliyiz.
- Sofra adab-ı ihmal edilmemeli elbette. Çünkü; bir insanın niteliği, kıyafetiyle, nezaketi davranışıyla, bilgisi konuşmasıyla, görgüsü ise yemesi içmesiyle ortaya çıkar. O zaman; bir insanın görgüsü günde en az üç öğün yediğimiz yemek ile ortaya çıkıyorsa, sofra adabı da oldukça önemli bir hale gelmekte…